Saygıdeğer Safranbolulular;
Millet olarak hep birlikte Cumhuriyetimizin ilanının 100’üncü şanlı yıldönümünü büyük bir gururla yaşıyor, kıvancını Türkiye Yüzyılı basireti ve anlayışı altında idrak ediyoruz.
100 yıl önce kahraman ecdadımız, engin cesareti ve ferasetiyle tarihe sığmayan nice büyük destanları yazarak, 29 Ekim 1923’te ortaya koyduğu topyekün mücadele ve sarsılmaz mutlak bir iradeyle kendi geleceğini bizzat kendisinin belirleyeceğini Cumhuriyet ile tescil etmiştir.
Tam bir asır sonra bugün, haklı gururunu yaşadığımız Cumhuriyet; millet olarak birlik, beraberlik ve kardeşlik anlayışı içinde hareket ettiğimizde olmaz denileni başardığımızın en güzel ispatıdır. Ve yine bugün, Türkiye Yüzyılı anlayışıyla şanlı yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet, geçen yüzyıl boyunca milletimizin ve ülkemizin kazanımlarının cumhuriyet tarihimize neşrettiği yeni başarıların en güzel özetidir.
Bu manada Cumhuriyetin sağladığı ilerleme ortamı sayesinde, bugün ülkemiz her kulvarda çok önemli atılımlar gerçekleştirerek, dünya devletleri arasında saygın bir devlet konumuna erişmiştir. Cumhuriyeti ayakta tutan ve ilerlemesini sağlayan yegâne kuvvet, elbette bizler, yani aziz milletimizin kendisidir. Milletimiz, cumhuriyeti benimseyerek geleceğe yönelik güçlü hamleleriyle ilerlemesini sağlamış ve onun bütün değerlerine dünyaya örnek olacak şekilde sımsıkı sarılmıştır. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi, devletimizin esas temellerinden birini oluşturmaktadır.
Kurtuluş Savaşı’mızın zafere ulaşmasında ve bugün 100. yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyetin kurulmasında şüphesiz en büyük pay, yedi düvel düşmanın saldırıları karşısında her türlü zorluğun üstesinden, yazdığı kahramanlık destanları ile gelerek büyük bir azim ortaya koyan yediden yetmişe asil milletimiz ile onun kahraman ordusunundur. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk böylelikle kahraman halkımızın ülkesinin gerçek efendisi olması yolunda büyük bir liderlik sağlamıştır. Bu manada millet olarak büyük bedeller ödeyerek kazandığımız şanlı zaferlerin ardından ilan edilen Cumhuriyet, yalnızca bir rejim değişikliğinin adı değil, aynı zamanda, dünyada eşine az rastlanır bir kararlılıkla düşmanın önünde aşılmaz bir set olan milletimizin büyüklüğünün de nişanesidir.
Milletimiz, büyük mücadeleler sonucunda kendisine armağan edilen Cumhuriyeti ve demokrasi inancını göğsünde bir şeref madalyası dünya medeniyetleri arasında en güzel örneği olacak şekilde sonsuza dek gururla taşıyacaktır.
Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve dirliğine saldıranlara karşı kahraman milletimizin şanlı tarihimizin her zaman diliminde verdiği destansı mücadeleler neticesinde milletimiz büyük bir fedakarlık örneği ortaya koyarak muzaffer olmuş, tarihin nadir kaydettiği eşsiz başarıları diğer uluslara da örnek olacak şekilde sergileyebilmiş ve bu ulusları da bağımsızlıkları yönünde cesaretlendirebilmiştir. En son 15 Temmuz hain darbe girişiminde de Türk milleti 7 den 70’e büyük bir kahramanlık örneği sergileyerek demokrasiyi ve milli iradeyi koruma pahasına şehadet mertebesine erişmiş, gazi olmuştur. Asil milletimizin vatanını, milletini ve demokrasi inancını korumak için gözünü kırpmadan şehit oldukları gerçeği altında oluşan bu irade, aziz milletimizin kadim geçmişinden doğan, tarihiyle bütünleşen ve nihayet Cumhuriyet şuuruyla birleşen ve millet olma iradesiyle kemikleşen ortak anlayışının bir sunucudur.
Bugün Cumhuriyetin şanlı 100. yılını kutlayan milletimiz, dünya tarihi boyunca, kurduğu 16 büyük devletle yedi iklim üç kıtada yüzyıllarca adaletin, huzurun, kardeşliğin ve dayanışmanın benzersiz örneğini ve omurgasını oluşturmuştur. Dün olduğu gibi bugünde milletimiz, dünya halklarının zaman zaman içerisinde yaşadığı zulüm ve gözyaşında çatısı altında adalet, huzur, kardeşlik ve yardımlaşma temelinde sığınılacak güvenli liman olma vazifesini tarihinden aldığı bilinç ve şuurla devam ettirmektedir.
Bu bağlamda bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli vazife, büyük mücadeleler sonucunda kazandığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, ortak menfaatlerimiz etrafında kenetlenerek her daim kardeş olmaktan geçmektedir. Buna hiçbir düşman oluşum ve hain güç engel olamayacak ve Türkiye Cumhuriyeti devleti sonsuza kadar bu topraklarda ilelebet yaşayacaktır.
Bu duygularla, bütün vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.
Bu uğurda eşine az rastlanır bir kahramanlıkla mücadele veren başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını ve bu toprakları bizlere vatan yapma uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi ve onların kıymetli ailelerini saygı, rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Şanlı 100. Yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.